Ortak-genel müdüre “nereden buldun?” denebilir mi?
Türkiye’de işletme sahiplerinin büyük çoğunluğu, faaliyetlerini tek ortaklı limited şirket üzerinden yürütmektedir. Bu yapının doğası gereği, ortak aynı zamanda şirketin genel müdürüdür. Peki, vergi idaresi bu kişiye, örneğin taşınmaz veya taşınır alımı nedeniyle, “bu parayı nereden buldun?” sorusunu yöneltebilir mi?
Vergi idaresinin bilgi talep etme yetkisi nerede başlar, nerede biter?
Vergi idaresi, vergiye ilişkin durumları açıklığa kavuşturmak amacıyla mükelleften belge ve bilgi talep edebilir. Ancak bu yetki, sınırsız değildir, aksi durum özel hayatın gizliliğinin ihlali anlamına gelir. Talep edilen bilgi ile vergi türü arasında mümkün olduğunca somut bir bağ kurulmalıdır. Sırf harcama düzeyine ya da hesaba yapılan nakit girişlerine bakarak, mükellefe “paranın kaynağını açıklama yükümlülüğü” getirilmesi sistemimizde mümkün değildir.
Paranın kaynağına ilişkin denetim, esasen bankacılık sistemi üzerinden yürür. Nakit girişinde kaynağın açıklanması, para transferlerinde ise transferin nedeni beyanı zorunluluğu olursa, işte o zaman vergi idaresi bu bigilere atıfla bilgi talep edebilir. Türkiye’de para transferinin nedeni sınırlı bir şekilde sorulmakta, nakit girişinde kayanağı gösteren belge ise -şüpheli durumlar hariç- istenmemektedir.
Bilgi vermemenin sonuçları: re’sen tarh, para cezası ve ceza soruşturması
Ortak-genel müdür (gerçek kişi) vergi idaresinin talep ettiği bilgiyi vermezse, bu durum somut olayın şartlarına göre şu sonuçlar ortaya çıkar:
-Re’sen tarh yapılarak, vergi matrahı takdiren belirlenebilir.
-Özel usulsüzlük cezası (para cezası) uygulanır.
-Bilgi vermemeye devam edilmesi halinde, ağırlaştırılmış özel usulsüzlük cezası söz konusu olur.
-Talep edilen bilgi/belge, vergi kanunlarına göre tutulması, saklanması ve ibrazı zorunlu kayıt ve belgelerden biriyse, vergi kaçakçılığı suçu isnad edilir.
-Vergi kaçırıldığına dair emarelerin varlığı halinde, ortak-genel müdür nezdinde -sulh ceza hakimi kararıyla- arama yapılabilir.
Bununla birlikte, vergi idaresinin bilgi talebi hukuka uygun değilse, ilgili idari işlemlere karşı dava yoluna gidilebileceği açıktır. Susma hakkı, çifte yargılanma yasağı (ne bis in idem) gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar gidilebilecek temel hak ve özgürlüklerle ilgili konular yazının kapsamı dışındadır.
Bilgi nereden toplanır? Bankalar ve “gizli protokoller”
Vergi idaresi, mükellef bilgi vermezse üçüncü kişilerden bilgi toplamaya yönelir. Bu kişiler arasında en çok öne çıkanlar, bankalardır. Türkiye’de vergi idaresi ile bazı kurumlar arasında yürütülen ve kamuoyuna açık olmayan veri paylaşımı uygulamaları, “gizli protokoller”e dayanmaktadır. Bu konuda detaylı değerlendirmeyi daha önce şu yazımda yapmıştım: l Vergi İdaresinin Gizli Protokolleri.
Ülkemizde, bu protokoller sayesinde vergi idaresi daha mükellefe gitmeden üçüncü kişilerden düzenli bir şekilde bazı bilgileri elde etmektedir. Özellikle bankalardan toplanna bilgiler bakımından bu sorunlu bir alandır.
Açıklanamayan gelir örtülü kâr dağıtımı sayılır mı?
Ortak-genel müdürün gelir/servetindeki açıklanamayan artış, doğrudan örtülü kar dağıtımı olarak yorumlanamaz. Hukuken bu konuda ispat yükü vergi idaresine aittir. İdare, örtülü bir kazanç aktarımının gerçekten gerçekleştiğini ortaya koymak zorundadır. Örneğin, ortak-genel müdürün şirketten aldığı borçları nakit olarak geri ödemesi, bu ödemenin şirketin elde etmediği bir kazanç olduğu anlamına gelmez. Burada, ortak cari hesabına nakdi geri ödemeler bir delil olamaz.
Ortak cari hesabı, esas itibarıyla şirketin ortağa verdiği bir borç niteliğindedir ve bir banka nezdindeki vadesiz mevduat hesabına benzer şekilde işletilir. Bu hesapta yer alan yüksek tutarlı nakit geri ödemelerden, sermaye şirketinin bu rakam kadar ilave kurum kazancı elde ettiği sonucuna kural olarak varılamaz. Vergi idaresi, ortak-genel müdür nezdinde tespit ettiği ve kaynağı açıklanamayan malvarlığı artışını, kural olarak yalnızca o kişiye atfedebilir. Söz konusu artışın şirkete fatura edilmesi, yani şirketin matrahına yansıtılması hukuken kabul edilemez.