Dijital vergi incelemesi: Gerçek ticari faaliyeti perdelememeli!

Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR
Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR [email protected]

Geçtiğimiz hafta (13 Mayıs) Hazine ve Maliye Bakanlığı, Vergi İncelemele­rinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’de değişiklik yaptı ve vergi in­celemelerinde Bakanlık tarafından oluştu­rulan “elektronik sistem araçları”nın kul­lanılabilmesinin yolunu açtı.

E-incelemenin anlamı

Yönetmelik’deki değişiklik, mükellefle­rin artık esas itibariyle elektronik ortam­da yürütülen bir vergi incelemesine tabi olacakları anlamına geliyor. Çünkü, elekt­ronik sistem araçları, “defter ve belgelerin ibraz edilmesi, tutanakların düzenlenmesi, görüntülü ve sesli görüşme sağlanması gi­bi vergi incelemelerine ilişkin işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesini sağla­mak üzere Bakanlık tarafından oluşturu­lan her türlü elektronik sistem” şeklinde tanımlanmış. Buna göre;

-Mükellefler defter ve belgelerini elektronik ortamda ibraz edecekler,

-İnceleme tutanakları elektronik or­tamda düzenlenecek,

-Görüşmeler (soru sorma, bilgi alma, vb.) elektronik ortamda görüntülü ve sesli olarak yapılacak,

-Diğer işlemler de elektronik ortamda yürütülecek.

Bu, yeni bir vergi inceleme türü değil. Ancak bundan sonra vergi idaresinin ince­lemelerde elektronik sistem araçlarını çok daha yaygın şekilde kullanması beklenebi­lir. Zira, bu zaman ve maliyet tasarrufu sağ­ladığı gibi, denetim elemanları açısından da çalışma kolaylığı getiriyor.

İspat konusu sıkıntılı

Vergi incelemelerini yapan vergi müfet­tişleri önemli sınavlardan ve eğitimlerden geçerek yetiştiriliyorlar. Kamu gelirleri­nin denetimi emanet edildiğine göre, öyle de olmaları gerekir. Ancak, kimi vergi ince­leme raporları objektiflikten uzak ve ispat noktasında sorunlu. Mükellefe isnad edi­len eylemler, somut, gerçekçi, akılcı, yeterli ve güvenilir delillerle ispatlanmıyor. Hatta bazı raporlarda hukuka uygunluk denetimi yapılmamış delillerin esas alındığı dahi gö­rülüyor. Genellemelerden hareket ediliyor.

Oysa, hem vergi incelemesinde mükel­leflerinin de hak ve hukuklarının gözetil­mesi zorunlu, hem de vergi incelemesinin amacı ödenmesi gereken verginin doğru­luğunu araştırmak, saptamak ve sağlamak. Çünkü, Anayasa gereğince ancak “gerçek­ten var olan mali güç” üzerinden vergi alı­nabilir, “olması gereken” ya da “olduğu tah­min edilen” mali güç değil üzerinden değil!

Vergi incelemesi sadece muhasebe denetimi değildir!

Vergi incelemesi “muhasebe denetimi”y­miş gibi algılanırsa, olayın özü, yani gerçek ticari faaliyet ve bu bağlamda gerçek mali güç gözden kaçar. İnceleme, sadece defter ve belgeler, mali tablolar üzerinden yapılan bir “tutarlılık ve uyum” denetimine dönü­şür. Bazı vergi incelemelerinde karşımıza çıkan ispat zafiyetlerinde, bu yaklaşımın izlerini açıkça görülebiliyor.

Her türlü mal giriş ve çıkışını, sunulan tüm hizmetleri, yapılan ödemeleri/parayı takip eden bir sistem halihazırda mevcut değil. Stok sayımı, kasadaki fiili durumun muhasebe kayıtlarıyla karşılaştırılması ve mal-hizmet akışının yerinde gözlemlen­mesi gibi işlemler, ancak fiziki denetimle sağlanabilir. Bu nedenle, beş duyuya dayalı vergi denetimi halen çok değerli.

Buna karşılık, vergi incelemesinin ku­ral olarak işyerinde yapılması zorunluluğu 2021 yılındaki değişiklikle yasadan çıkar­tıldı. Artık, mükellef isterse ve iş yeri mü­saitse iş yerinde “yapılabilir”. Şimdi sade­ce masa başından elektronik ortamda de­netim yapıldığında ortaya çıkan endişe şu: ispat konusundaki sorunlar daha da artar, mükelleflerin haksız vergi tarh ve cezala­rıyla karşılaşma riski yükselir mi?

Gerçek ticari faaliyet yalnızca ekran ba­şından değil, sahada da izlenmelidir. Aksi takdirde, bu tür bir vergi incelemesi sade­ce eksik olmaz, aynı zamanda Anayasal sı­nırları da ihlal eder.

Son olarak okurlara birkaç öneri: zaman damgalı dijital arşiv oluşturun, aylık stok sayımı ile ERP mutabakat raporu tutarak ekran görüntülerini pdf olarak alın, görün­tülü toplantıların kaydını alın ve iyi bir si­ber kalkan kullanın.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar