Deniz ekosistemini kurtarmak
İnsanoğlunun en temel ihtiyacı olan “suyu kurtarmak” için dünya seferber oldu. Dünya liderleri Fransa’nın Nice kentinde bu hafta Birleşmiş Milletler Okyanuslar Konferansı (United Nations Ocean Conference - UNOC) için bir araya geldi. Bugüne kadar düzenlenen en büyük okyanus zirvesinde önemli anlaşmaların sonuçlandırılması, verilen sözlerin yerine getirilmesi ve yeni vaatlerde bulunulması için hayati bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
İklim değişikliği, deniz kaynaklarının aşırı kullanımı ve kirlilik nedeniyle artan tehditlerle karşı karşıya kalınan dünyamızda, sivil toplum kuruluşları ve denizcilik uzmanları hükümetleri bu fırsatı “kırılgan su altı ekosistemlerini koruma” çağrısı yaptı.
Üç yıl önce yaklaşık 200 ülke, 2030 yılına kadar dünya okyanuslarının yüzde 30’unu koruma alanı ilan etmeyi taahhüt etti. Ancak günümüze kadar sadece yüzde 8,4’ü koruma altına alınabildi. Bu alanların yalnız yüzde 2,7’sinde zarar verici faaliyetlerin en aza indirilmesi veya tamamen engellenmesi için etkin koruma ve yönetim sağlanabiliyor.
Yüzde 30 hedefi olan koruma oranına ulaşmak için yıllık yaklaşık 15,8 milyar dolar yatırım gerektiği açıklanmıştı. Doğa koruma sivil toplum kuruluşları ve fon sağlayıcılarından oluşan koalisyonun hazırladığı rapor, şu anda sadece 1,2 milyar dolar harcandığını ortaya koydu. Çevreci gruplar, bu açığın dünya genelindeki savunma bütçelerinin sadece yüzde 0,5’ine denk geldiğine dikkat çekiyor.
UNOC öncesi hükümetlere net bir mesaj verilen raporda, “Okyanusların korunmasına yetersiz yatırım yapılamaz. Konferans, ivmeyi artırmak, kritik uluslararası anlaşmaları onaylamak ve okyanusların değerini kabul etmek için eşsiz bir fırsat olarak” değerlendirildi.
Birincisi 2016 yılında New York’ta düzenlenen BM Okyanus Konferansı’nın üçüncüsüne yaklaşık 60 ülkenin katılımıyla Nice’de düzenleniyor. İklim değişikliği, plastik kirliliği, biyoçeşitlilik kaybı ve aşırı deniz kaynakları kullanımı nedeniyle okyanusların geri dönüşü olmayan bir eşiğe geldiği uyarısı yapılıyor.
BM Okyanuslar Konferansı UNOC’un yasal bağlayıcılığı olmasa da, hükümetler, yatırımcılar ve sivil toplum için bir sinyal niteliği taşıyor. UNOC’un üç temel önceliği ise “okyanus ekosistemlerinin savunulması, sürdürülebilir okyanus ekonomileri ve eylemlerin hızlandırılması” olarak öne çıkıyor.
STK’lar “uygulama” istiyor
Önde gelen altı çevre STK’sından oluşan bir grup yaptıkları ortak açıklamada, Avrupa Okyanus Paktı’nın okyanusların korunması için gereken acil eylem ve bağlayıcı hedefleri sağlamakta yetersiz kaldığını duyurdu.
BirdLife Europe, ClientEarth, Oceana, Seas At Risk, Surfrider Foundation Europe ve WWF Avrupa Politika Ofisi, BM Okyanuslar Konferansı’nı “memnuniyetle karşılasalar da başarılı olması için mevcut yükümlülüklerin derhal uygulamaya konulmasını ve yasal olarak bağlayıcı hedefler içermesi gerektiğini” savunuyor.
AB’den Okyanus anlaşması
Avrupa Birliği (AB), Avrupa kıyılarını ve “denizler ve çevresindeki yaşamı korumayı” amaçlayan yeni bir okyanus anlaşmasını geçtiğimiz hafta kabul etti.
Denizlerin korunması ve yeniden canlandırılmasını desteklemek amacıyla üye ülkelere yardım etmeyi ve deniz alanlarıyla ilgili bazı Avrupa yasalarını gözden geçirmeyi hedefleyen anlaşmada, beş yıl içinde plastik ve besin kaynaklı kirliliği yarıya indirmek amaçlanıyor. BM Okyanuslar Konferansı’nda konuşan AB Komisyonu Başkanı Ursula Başkanı von der Leyen, “Doğal yaşam alanlarını onaracağız ve kıyılarımızı iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha etkin şekilde koruyacağız” ifadelerini kullandı.
1 milyar euroluk kaynak
İki yıl içerisinde okyanuslarla ilgili yeni bir Avrupa yasası hazırlamak ve biyoçeşitliliği daha iyi korumak için iki denizcilik direktifini gözden geçirmek isteyen AB Komisyonu Balıkçılık ve Okyanuslardan Sorumlu Üyesi Costas Kadis, “Aynı zamanda sürdürülebilir bir mavi ekonomiye daha fazla yatırım yapılması için muazzam bir potansiyel sunuyor ve güvenliğimiz için kilit önem taşıyor” diye konuştu. AB, bilim insanları ve doğa korumacıların dünya genelinde yürüteceği 50 projeye 1 milyar euro ayrılacağını, bu kaynağın üçte birinin bilimsel araştırmalar için kullanılacağını açıkladı.