2025 yılında yeniden ilgi odağı: İstatiksel arbitraj fonları
İstatiksel arbitraj fonları ile yatırımcı 2019 yılında tanıştı. Bu alanda çıkan ilk fon, Tacirler Portföy’ün TCI fonuydu. Serbest şemsiye fonu altındaki bu fonların sayısı şu an 34’ü buldu. Bunların bazıları yakın zamanda işleme başlayacak, 12 fon ise TEFAS’a açık. İstatiksel arbitraj fonlarının geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşması ise esasında 2023 yılını buldu.
2024 yılının başında ise bir istatiksel arbitraj fonunda yaşayan 3 günde %6 değer kaybı, bu fonlara güveni sorgulattı. Risk değeri genellikle 2 olan hatta bazı fonlarda 1 olan bu fonlar, ciddi bir şekilde piyasa riski mi alıyordu ? Bu çok tartışıldı. Son dönemde ise yüksek faiz ortamında istatiksel arbitraj fonlarına ilgi yeniden arttı. Örneğin son 1 yıldır en iyi getirili para piyasası fonunun getirisi %61 iken, en iyi getirili istatiksel arbitraj fonunun getirisi %72.
Geçenlerde istatiksel arbitraj fonlarının yönetimine yardımcı olan, quant modellemelerle HFT stratejileri geliştiren, piyasadaki fiyat uyumsuzluklarını execute eden bir şirket olan Liquidity Trading’i ziyaret ettim ve orada Abdil Aka ile bu konuyu tartıştım.
Hedef getiriyi maksimize etmek
İstatiksel arbitraj fonlarında ana amaç, ortaya çıkan geçici dengesizlikleri tespit edip, bunlardan sistematik şekilde kazanç sağlamak. Temel prensip, korelasyonları, regresyonları ve geçmiş verileri kullanarak iki varlık arasında normalin dışına çıkan sapmaları bulmak ve bu sapmaların zamanla normale döneceği varsayımıyla pozisyon almak.
Uygulamada Borsa İstanbul’da türev ve yapılandırılmış ürünlerin dayanak varlıklara göre fiyatlarındaki dengesizliklerinden faydalanılması şeklinde. Bu pozisyonlarda piyasa riski minimumda, market-nötr pozisyonlar alınıyor ancak sistemik risklerden etkilenmek tabii ki mümkün. Yatırımcılara düşük riskle stabil bir getiri sağlanması amaçlanıyor. Fonların karşılaştırma ölçütü genelde Türk Lirası mevduat faizi ve bunun üzerinde getiri amaçlanıyor. HFT teknolojiler, kantitatif modeller ve algoritmalar ile en iyi fırsatlar yakalanarak getiriyi maksimize etmek amaçlanıyor.
Döneme göre model önemli
Fonların özü tam olarak bu. Peki, piyasanın farklı döngülerinde nasıl arbitraj fırsatları oluyor? Ona da Abdil Aka şu cevabı verdi: “Piyasa döngüleri arbitraj fırsatlarının doğasını ciddi şekilde etkiler. Örneğin açığa satışın yasak olduğu dönemlerde bazı hisse senetleri aşırı değerlenebiliyor, bu da alternatif yollarla hedge edilerek fırsat yaratabiliyor. Faizin çok düşük olduğu dönemlerde ise fonlama maliyeti ucuzladığı için uzun-kısa pozisyon stratejileri daha agresif uygulanabiliyor. Her dönem kendi fırsatını yaratıyor diyebilirim, önemli olan o döneme uygun modele sahip olmak.”
Kemik yatırımcı kitlesi...
Tabii şu an ilginin burada olmasında faizin yüksek olmasının büyük etkisi var. Öyle ki; düşük risk ve mevduat üstü getiri arayan yatırımcıların en çok tercih ettiği fonlar, istatiksel arbitraj fonları. Abdil Aka’ya göre istatistiksel arbitraj fonlarının risk-getiri profili ve hisse senedi piyasalarındaki dalgalanmalardan etkilenmemesi, piyasadaki makro şoklara düşük korelasyon avantajları artık daha iyi anlaşılıyor. İlgi, konjonktürel başladı gibi görünse de, zamanla kalıcı hale gelmesi beklenebilir. Bir de fonun adında direkt olarak istatiksel arbitraj fonu yazmasa da serbest fon olup karşılaştırma ölçütü dolar mevduat fonlar da var ve yatırımcıların ilgisini çekebiliyor.
Özetle istatiksel arbitraj fonlarının yolculuğu 6 yıldır devam ediyor, bu 6 yıllık süreçte ilgi açısından inişli çıkışlı bir yolculuk olsa da bundan sonra kemik bir yatırımcı kitlesinin oluşması ve özellikle belirli dönemlerde bu fonlar, yatırımcıların parasını ilk park edeceği fonlar arasına girecek gibi duruyor.