Mersin stratejik sektörlerde odaklanma hedefliyor

Müstakil Sanayici ve İş Adamlar Derneği (MÜSİ­AD) Mersin Şube Başkanı Meh­met Sait Kayan, Mersin’in çok kimlikli ekonomik yapısının ar­tık parçalı bir görünümden çıkıp, odaklı ve entegre bir büyüme mo­deline kavuşması gerektiğini be­lirtti. Kayan, kentin geleceğinin lojistik ekseninde, tarım, ticaret ve sanayi odaklı şekillenmesi ge­rektiğini vurguladı.

“Mersin’in işi vaktinden çok; bu nedenle me­seleye duygusal değil, rasyonel bakmak gerekir” diyen Kayan, stratejik sektörlerde kararlılıkla ilerlenmesi gerektiğini ifade et­ti. Başkan Kayan, Mersin’in lojis­tik kabiliyetlerine dikkat çekerek, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 4’lük bir artışla yal­nızca 2025 yılının ilk çeyreğin­de limanda yaklaşık 490 bin TEU konteyner elleçlendiğini söyledi. Yıllık hedefin 2,6 milyon TEU ol­duğunu vurgulayan Kayan, özel­likle liman genişleme projesinin önemine işaret etti.

“Limanın büyümesi yetmez, kara tarafı da entegre gelişmeli”

Başkan Kayan, devam eden li­man genişleme projelerinin Mer­sin için stratejik önem taşıdığını belirterek, “Bu proje tamamlan­dığında Mersin Limanı’nın kapa­sitesi yüzde 50 artacak. Bu yalnız­ca taşıma hacmini değil, bölgenin tüm lojistik entegrasyonunu dö­nüştürecek bir hamledir,” dedi. Ancak sadece deniz tarafında de­ğil, kara tarafında da eş zaman­lı gelişimin şart olduğuna dikkat çeken Kayan, “Limanın büyüme­si yetmez; yeni liman projeleri hızlı bir şekilde hayata geçirilme­lidir. Kara limanları (dryport) ve lojistik sahaların da aynı oranda büyümesi, desteklenmesi gereki­yor. Entegre bir büyüme modeli olmadan liman potansiyelini tam anlamıyla kullanmak mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Kayan, liman yatırımlarının tam anlamıyla verimli olabilmesi için sadece fiziki kapasite artışı­nın yeterli olmayacağını vurgula­yarak, “Demiryolu bağlantısının limana kadar uzatılması, dijital gümrük sistemlerinin geliştiril­mesi ve çevre yollarıyla entegre çalışacak lojistik merkezlerin ku­rulması gibi adımların liman yatı­rımıyla eş zamanlı hayata geçiril­mesi şarttır.” dedi. Mersin’in Or­ta Doğu ve Doğu Akdeniz’e açılan stratejik bir ticaret kapısı olduğu­nu hatırlatan Kayan, bu potansi­yelin sürdürülebilir ve rekabetçi bir altyapıyla desteklenmesi ge­rektiğini belirtti.

Mersin Serbest Bölgesi’nin 2025’in ilk üç ayında yaklaşık 1 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaştığını belirten Kayan, bölge­de 9 binden fazla kişinin istihdam edildiğini aktardı. Yıllık toplam ticaret hacminin 3,7 milyar dola­rı bulduğunu belirten Kayan, ser­best bölgedeki üretim ve hizmet çeşitliliğinin uluslararası rekabet açısından kritik olduğunu söyle­di. Mersin’de dış ticaret yapan fir­ma sayısının artmakta olduğunu, özellikle lojistik maliyet avantajı ve gümrük hızlandırma süreçle­rinin yatırımcıyı cezbettiğini be­lirten Kayan, yenilikçi ve dijital ticaret platformlarının da destek­lenmesi gerektiğini vurguladı.

“Tarımsal sanayileşmede kaybedecek zaman yok”

MÜSİAD Mersin Başkanı Mehmet Sait Kayan, Mersin’in tarımsal üretim ve ihracat gücü­nün stratejik düzeyde olduğunu vurgulayarak, ilin yaş meyve ve sebze ihracatında Türkiye’nin li­der şehirlerinden biri olduğunu söyledi. Kayan, 2025 yılı Mart ayı itibarıyla Mersin’in 71,2 milyon dolarlık yaş meyve sebze ihraca­tıyla Türkiye genelindeki toplam ihracatın yüzde 24’ünü tek başı­na gerçekleştirdiğini ifade etti. “Bu şehir sadece üretmiyor, ay­nı zamanda ülkeye döviz kazan­dıran, dış ticarette söz sahibi bir merkez konumunda. Örneğin narenciyede Mersin, 54,3 mil­yon dolarlık ihracatla Türkiye ge­nelindeki narenciye ihracatının yüzde 46’sını sırtlıyor” dedi.

Bu noktada ihtisas organize sanayi bölgelerinin büyük önem taşıdığını belirten Kayan, Tar­sus Tarımsal Ürün İşleme İhti­sas Organize Sanayi Bölgesi’nin (TÜİOSB), bu dönüşüm için en somut adımlardan biri olduğuna dikkat çekti. Kayan, “300 hektar­lık alanda 100 firmaya ev sahipli­ği yapacak ve 10 bin kişiye istih­dam sağlayacak bu yatırım, tarım sanayimizin kalbi olabilir. Altya­pısı tamamlandı, yatırımcı ha­zır. Ama inşaat süreci ne yazık ki beklenenden çok daha yavaş iler­liyor. Bu hızla gidersek potansi­yelin gerisinde kalırız. TÜİOS­B’nin bir an önce faaliyete geç­mesi ve bu minvaldeki organize gıda yatırımlarının artması Mer­sin tarım sanayisi için bir zorun­luluktur.” diye konuştu.

Kayan, süreçte zaman kaybı ya­şanmasının hem ekonomik hem de sosyal fırsatları ertelediğini belirterek, bu konuda artık net bir takvim ortaya konması gerektiği­ni ve sürecin hızlandırılarak acil ve kararlı adımların atılması ge­rektiğini vurguladı.

“Yatırımcılara cazip ortamlar sunmalıyız”

Başkan Kayan, Mersin Organize Sanayi Bölgesi’nin (MOSB) yüzde 100 doluluk oranına ulaşmış olduğunu, 5. genişleme alanına yeni yatırımcı başvuruları alındığını, yeni kurulan ve arsa tahsisleri devam eden Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin (TOSB) ve ilçe OSB’lerinin de kent ticaretine büyük katkı sağladığını ve sağlayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Ancak yatırımcıyı sadece OSB’ye yer vererek çekemeyiz. Onlara cazip gelecek bir ortam sunmalıyız: net teşvikler, hızlı izin süreçleri, güçlü iş gücü, dijital altyapı, ulaşım kolaylığı…

Bunlar artık olmazsa olmaz. Bir de yatırımcının gözü kulağı hep şehre dair büyük vizyonlarda oluyor. Mersin’in ‘Orta Doğu’ya açılan ticaret kapısı’ söylemi çok kıymetli ama bunun arkasını doldurmak gerekiyor. Devreye alınan Çukurova Bölgesel Havalimanı gibi projelerin bir an önce tam kapasite ile çalışması, limanın demiryolu bağlantısının tamamlanması, gümrük süreçlerinin hızlandırılması gibi adımlar yatırımcının ‘Evet, ben bu şehirde olmalıyım’ demesini sağlar.”