Mastercard raporunda 'güvenli ekosistem' konusu masaya yatırıldı

Mastercard tarafındn hazırlanan Ortak fayda: İşlemsel güven ekosisteminin oluşturulması” temalı rapora güvenlik tüketiciler için en önemli öncelik olmaya devam ediyor. Tüketicilerin yüzde 79'u finansal işlemlerde güvenliğe hızdan daha fazla öncelik veriyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Mastercard raporunda 'güvenli ekosistem' konusu masaya yatırıldı

Ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren global teknoloji şirketi Mastercard, pazar analizleri ve veriye dayalı içgörüler aracılığıyla oluşturduğu sektör raporlarına bir yenisini daha ekledi.

Bağımsız pazar araştırma ajansı Vanson Bourne iş birliğiyle ve 5 binden fazla görüşme sonucu hazırlanan “Ortak fayda: İşlemsel güven ekosisteminin oluşturulması” temalı raporda, ödeme sistemleri alanında güvenin hangi temellere dayandığı, dolandırıcılığın nasıl önlenebileceği ve güvenli ekosistemin nasıl inşa edileceği gibi konular ele alınıyor. Rapor, dengeli bir bakış açısı sağlamak amacıyla güven dinamiklerini tüketiciler, üye iş yerleri ve kredi verenler olmak üzere üç tarafın merceğinden inceliyor.

Z kuşağı hıza öncelik veriyor

Rapora göre, güvenlik tüketiciler için en önemli öncelik olmaya devam ediyor. Tüketicilerin yüzde 77'si online alışveriş yaparken, yüzde 79'u ise finansal işlemlerde güvenliğe hızdan daha fazla öncelik veriyor.

Araştırmaya katılan her 10 tüketiciden neredeyse 6'sı (yüzde 57), kimliklerinin çalınacağından veya dolandırıcılık mağduru olacaklarından endişe duyuyor. Buna karşın, raporda “herkese uyan tek bir beden” olmadığı da hatırlatılıyor.

Bazı tüketiciler daha fazla güvenlik bilincine sahip iken, Z Kuşağı (18-27 yaş arası) tüketicileri Baby Boomers'a (60 yaş ve üstü) kıyasla hızlı bir online satın alma yolculuğu istediklerini neredeyse 2,5 kat daha fazla belirtiyor.

Diğer yandan, tüketiciler için güvenlik ve rahatlığı dengelemenin en etkili yolunun ödeme işlemlerini optimize etmek olduğuna inanan üye iş yerlerinin yarısından fazlası (yüzde 56) ve kredi veren kuruluşların neredeyse yarısı (yüzde 49) ödeme süreçlerini iyileştirerek daha sorunsuz bir müşteri deneyimine ve güvenliğe odaklanıyor.

Tüketiciler, kişisel veri paylaşımı konusunda temkinli

Kişisel verilerini mobil uygulamalar veya web siteleri üzerinden paylaşma konusunda hâlâ endişe duyanların oranı yüzde 83'e kadar çıkıyor. Tüketicilerin yüzde 49'u online mağazalara güvenin "kesinlikle çok önemli" olduğunu söylüyor. Online bankalarla veri paylaşımı konusunda endişe duyanların oranı yüzde 76 olsa da, yüzde 67'si için güven "kesinlikle çok önemli" olmaya devam ediyor.

Diğer yandan, üye iş yerlerinin yüzde 39'u dolandırıcılık açısından yüksek riskli olarak sınıflandırılmaktan ve bunun da işlem ücretlerinin artmasına yol açmasından; kredi verenler ise yeni ortaya çıkan (yüzde 35) ve gittikçe karmaşıklaşan (yüzde 34) dolandırıcılık taktiklerinden endişe duyuyor.

Dolandırıcılık işletmeye de zarar veriyor

Tüketicilerin yüzde 91'i bir satın alma işlemi sırasında dolandırıcılıkla karşılaşması halinde o şirketi kullanmaktan tamamen vazgeçiyor. Diğer yandan, tüketici dürüstlüğüne çok fazla güvenmek de kuruluşları önemli risklere karşı savunmasız bırakabiliyor.

Tüketicilerin bir işleme hatalı bir şekilde itiraz etmesi olarak tanımlanan “birinci taraf dolandırıcılığının” kurumlara yılda yaklaşık 50 milyar dolara mal olduğu tahmin edilirken, bugün ile 2027 yılları arasında küresel çapta online ödeme dolandırıcılığından üye işyerlerinin uğrayacağı kümülatif zararın 343 milyar doları aşacağı hesaplanıyor.

Kaynak: BÜLTEN